LİMİTED/ANONİM ŞİRKET ORTAĞININ (ŞAHSİ) CEZAİ SORUMLULUĞU
Hukukumuzda ticaret kanunu m. 317 gereğince anonim şirketler yönetim kurulu ile m 623 gereğince limited şirketler ise müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilerce temsil edilir. Her ne kadar limited şirket ve anonim şirket ortaklarının hukuki sorumluluğu taahhüt edilen sermaye ile sınırlı olsa da gerek müdürlerin gerekse ortakların TTK ve çeşitli kanunlar nazarında cezai sorumluluğu da bulunmaktadır.
Ticaret Kanunu m. 135 ile “ortak”, anonim şirketlerin pay sahiplerini, limited şirketler ile şahıs şirketlerinin ve kooperatiflerin ortaklarını;…..“yönetim organı”, anonim şirketlerde yönetim kurulunu, limited şirketlerde müdürü veya müdürleri” ifade eder demiştir. Bu bakımdan limited şirket müdürleri ortaklar dışında üçüncü kişi de olabileceği için sorumluluk hükümlerinin genişletilebileceği sonucunu unutmamak gerekir.
Sair kanunlarda yer alan bazı düzenlemeler :
Öncelikle Türk Ceza Kanunu m.60 kapsamında bakacak olursak “ (1) Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet halinde, iznin iptaline karar verilir.
(2) Müsadere hükümleri, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında da uygulanır.” Denilmektedir. Yani, şirket yöneticilerinin yetkisini kötüye kullanma sureti ile şirket nam ve hesabına menfaat sağlanması halinde güvenlik tedbirleri kapsamında kazanç veya eşya müsaderesi hükümlerinin uygulanabileceği ve ilgili faaliyet izinlerinin iptal edileceği açıktır.
Öte yandan, Kabahatler Kanunu m. 43/A gereğince de (1) Daha ağır idarî para cezasını gerektiren bir kabahat oluşturmadığı hallerde, bir tüzel kişinin organ veya temsilcisi ya da organ veya temsilci olmamakla birlikte bu tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi tarafından m. 43/A-a,b,c,ç,d hükümlerinde yer alan suçların işlenmesi tüzel kişinin yararına olarak işlenmesi halinde, ayrıca bu tüzel kişiye onbin Türk Lirasından elli milyon Türk Lirasına kadar idarî para cezası verileceği düzenlenmiştir.
Yine İcra ve İflas Kanunu bakımından Madde 345/a’da “İdare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurları, 179 uncu maddeye göre şirketin mevcudunun borçlarını karşılamadığını bildirerek şirketin iflasını istemezlerse, alacaklılardan birinin şikâyeti üzerine, on günden üç aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Denilmiştir.
Görüldüğü üzere ister çok ortaklı ister tek ortaklı ister asgari sermaye miktarı ile ister yüksek sermayeli şirketlerde sorumluluk bakımından herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu bakımdan gerek şirketin kuruluş gerek faaliyet aşamasında sorumluluk hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Her ne kadar ceza kanunu kapsamında kurtuluş kanıtı olarak fiilin bir başkası tarafından ve/veya kasıt olmadan işlenmesi hususu ileri sürülerek cezai indirim ve seçenek yaptırımlar talep edilebilecekse de Ticaret Kanunu kapsamında belirlenen hususlardan kaynaklı sorumluluk hükümlerinde kişilerin sorumluluğunun yanı sıra şirketin de tazminat veya idari para cezası sorumluluğu doğabileceği unutulmamalıdır.
TTK’da yer alan düzenlemeler :
Gerek ticaret kanunu gerek sermaye piyasası kanunu vb özel kanunlarda şirket temsilcilerinin ve yöneticilerinin sorumlulukları başta basiretli tacir olma vasfından ileri gelmektedir. Bunun sonucunda ise yalnızca ticari alım satım veya faaliyet kapsamında değil, kanunun belirlediği hususlarda hukuki ve cezai sorumluluk barındıran işlemlerden dolayı da basiretli davranma esastır. Bu bakımdan TTK m. 562’de belirtilen suçları kısaca değerlendirirsek genel itibari ile şirket ortaklarının veya yöneticilerinin cezai sorumlulukları şu şekildedir:
Yine, TTK’da yer alan haksız rekabet kapsamında m.62 gereğince
Copyright © Gerçek&Gerçek Hukuk Bürosu